Türkiye’nin ham çelik üretimi temmuzda yüzde 4,2 arttı
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), temmuz ayı ve ocak-temmuz periyoduna ait çelik üretimi, tüketimi ve dış ticaret bilgilerini açıkladı.
Buna nazaran, Türkiye’nin ham çelik üretimi, temmuzda geçen yılın tıpkı ayına kıyasla yüzde 4,2 artışla 3,2 milyon ton oldu. Ocak-temmuz devrinde ise üretim yüzde 0,9 düşüşle 21,5 milyon tona geriledi.
Nihai mamul tüketimi de temmuzda 2024’ün tıpkı ayına kıyasla yüzde 31,1 artışla 3,6 milyon tona ulaştı. Yılın 7 ayında son mamul tüketimi yüzde 1,7 yükselişle 22,2 milyon tona çıktı.
ÇELİK ESERLERİ İHRACATI AZALDI
Çelik eserleri ihracatı, temmuzda 2024 yılının tıpkı ayına nazaran ölçü istikametinden yüzde 8,5 azalışla 1,1 milyon tona, paha tarafından 10,9 düşüşle 800,2 milyon dolara geriledi.
Ocak-temmuz devrinde çelik eserleri ihracatı, 2024 yılının tıpkı devrine nazaran ölçü istikametinden yüzde 13,9 artarak 8,8 milyon ton, bedel istikametinden de yüzde 5,4 artışla 6 milyar dolara yükseldi.
Çelik eserleri ithalatı ise temmuzda geçen yılın tıpkı ayına nazaran, ölçü istikametinden yüzde 55,1 artışla 1,8 milyon ton, kıymet tarafından de yüzde 30,8 artarak 1,3 milyar dolar oldu.
Ocak-temmuz devrinde çelik eserleri ithalatı 2024 yılının birebir devrine nazaran, ölçü tarafından yüzde 17,8 artışla 11,1 milyon ton, bedel istikametinden de yüzde 3,7 yükselişle 7,8 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Geçen yılın ocak-temmuz aylarında yüzde 75,8 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın birebir devrinde yüzde 76,7’ye yükseldi.
ÇELİK İTHALATI HASSASİYETİ
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, 5 yıl evvel Türkiye’ye 390 bin ton çelik eserleri ihraç eden Çin’den yapılan ithalatın, yıl sonu prestijiyle 5 milyon ton düzeyine yaklaşmasını öngördüklerini bildirdi. İthalat konusundaki hassasiyetini paylaşan Yayan, şunları kaydetti:
“Bu göstergeler, yurt içi tüketimlerinde sorun yaşayan dünyanın tüm büyük çelik üreticilerinin, problemsiz formda, Türkiye’ye ağırlaştıklarını tabir ediyor. Datalar, ithalatı sınırlayıcı çok taraflı önlemlerin daha fazla vakit geçirilmeden, hızla uygulamaya aktarılması muhtaçlığı içinde bulunduğumuzu, net bir biçimde ortaya koymaktadır.”
