Psikolog Elif Zahide Gök değerlendirdi: Dua’nın psikoloji üzerindeki etkileri inanılmaz!
Yaratıcı ve kul ortasında bir köprü görevi gören dua, eksikleri telafi etme, istek ve istekleri lisana getirmenin en değerli aracı. Bireye ruhsal ve zihinsel açıdan rahatlama imkanı sunan dua, manevi manada da büyük bir güç. Bu noktada dua, bir inancın yansıması olmasının yanı sıra, toplumsal ve ruhsal boyutlarıyla da kıymetli bir olgudur. Pekala, dua etmek bir gereksinim mıdır, dua etmek insan psikolojisini nasıl tesirler? Psikolog Elif Zahide Gök, duanın bireylerin toplumsal münasebetlerine, zihinsel ve ruhsal sıhhatine olan tesirlerini Haber7.com izleyenleri için kıymetlendirdi.
“TARİH BOYUNCA İNSANIN BİR İNANMA GEREKSİNİMİ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
“Dua etmek bir gereksinimdir.” diyerek kelamlarına başlayan Psikolog Gök, “Tarih boyunca tüm kültürlerde ve medeniyetlerde insanın bir inanma muhtaçlığı içerisinde olduğunu görüyoruz. İnsan kendisinden daha büyük bir güce sahip olduğunu düşündüğü bir varlığa inanma muhtaçlığı duyar. Bu sırf dinlerde sonlu değil. Din dışı ritüellerde de bir inanma muhtaçlığı olduğunu görmek mümkün.” sözlerini kullandı.
DUA ETMENİN PSİKOLOJİ ÜZERİNDEKİ TESİRİ NEDİR?
“Dua etmenin psikoloji üzerindeki tesiri nedir?” sorusunu yanıtlayan Psikolog Gök, “Dua etmek gerilimi azaltır ve yalnızlık hissine kapılmamaya imkan tanır. Kişi, dua ettikçe kulluk şuurunu ve ilişkin olma hislerini daha ağır yaşar. Kulluk şuuru ve teslimiyet, kişinin iç dünyasına ferahlık katar. Yaratıcıyla bağ kuruyor olmak, ruhsal açıdan bireye aidiyet kazandırır.”
“DUA ETMEK FARKINDALIĞI ARTIRIR”
Dua ederken isteklerimizi ve problemlerimizi dürüst bir formda lisana getirme imkanı buluyoruz. Kişinin bu formda içindekileri konuşarak aktarmasının farkındalığı yükselttiğini söyleyen Psikolog Gök, “Kişinin dua ederken konuşması ve içindeki duyguyu dışa vurması rahat hissetmesini sağlar. Zira kişi konuşurken farkındalığı artar ve sorgulamaya başlar. Bundan ötürü kişinin dua ederken sesli bir biçimde konuşması hem kulluk şuuru için hem de farkındalığın artması açısından kıymetlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
DUA VE PSİKOLOJİ ORTASINDAKİ DEĞERLİ BAĞLANTI
Dua sonrası birtakım durumlarda şahıslar dualarının kabul olmadığını zannederek ruhsal açıdan olumsuz istikamette etkilenebiliyor. Bu durum hakkında kıymetli ikazlarda bulunan Psikolog Gök, şöyle konuştu:
“Kişi bazen dua ederken bir isteğini obsesif boyutlarda takıntı haline getiriyor olabilir ve bu isteği onun beklediği biçimlerde gerçekleşmediğinde ‘değersizlik hissine’ kapılabiliyor. O denli ki, bir anda kendisini “Allah benim duamı kabul etmedi, Allah beni sevmiyor, ben değersizim” üzere kanılar içerisinde buluyor. Fakat bu aslında kişinin kendisiyle kurduğu ilginin en kıymetli ipuçlarını taşıyor. Bu formda hisseden şahıslar (çoğunlukla) birebir formda eşinin, ailesinin ya da dostlarının da kendisini sevmediğini ve bedel vermediğini düşünebilir. Ruhsal açıdan bu türlü kıymetlendirebiliriz.”
