Latin Amerika ülkelerinden ABD’ye İran tepkisi
İsrail’in İran’a yönelik 13 Haziran’da başlattığı “Yükselen Aslan” saldırısı ve İran’ın başlattığı misilleme atakları onuncu gününde de devam ediyor. Savaş sürerken, ABD birinci sefer savaşa fiilen dahil oldu. ABD güçleri, İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerini vurdu. İran cephesi, santrallerde nükleer sızıntı olmadığını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump, Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerinin vurulduğunu söyleyerek, saldırıyı “çok başarılı bir operasyon” olarak nitelendirdi. Lakin İranlı yetkililer, bu üç nükleer tesisin atak ihtimali nedeniyle bir müddet evvel boşaltıldığını söyledi.
Şili, Küba, Venezuela ve Kolombiya, ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise düzenlediği akınlara reaksiyon gösterdi.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, X toplumsal medya platformundaki açıklamasında, ABD’nin İran’a saldırısını kınadı. Nükleer güç santrallerine hücumun memleketler arası hukuk tarafından yasaklandığını hatırlatan Boric, “Şili, ABD tarafından gerçekleştirilen bu saldırıyı kınıyor. Memleketler arası insancıl hukuka saygıyı her durumda savunacağız. Güce sahip olmak, onu insanlık olarak kendimize koyduğumuz kuralları ihlal ederek kullanma yetkisi vermez, ABD bile olsanız. Barış talep ediyoruz ve barışa gereksinimimiz var.” sözlerini kullandı.
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel de X’ten ABD’ye reaksiyon göstererek, Orta Doğu’daki çatışmanın tehlikeli biçimde tırmanmasını “şiddetle” kınadıklarını belirtti. Canel, “Saldırganlık, Birleşmiş Milletler Koşulu’nu ve milletlerarası hukuku önemli biçimde ihlal etmekte ve insanlığı geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açacak bir krize sürüklüyor.” açıklamasında bulundu.
Venezuela Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer verilen açıklamada, ABD’nin İran’a yönelik saldırısının, BM Şartı’nı, milletlerarası hukuku ve devletlerin egemenliğine ait temel prensipleri “açık ve yasa dışı” biçimde ihlal ettiği belirtildi. Açıklamada, “İnsan hayatı ve bölgenin çevresel istikrarı açısından önemli riskler taşıyan nükleer tesislerin bombalanması, global istikrarı tehdit eden ve öngörülemez sonuçlara yol açabilecek son derece sorumsuz bir tırmanmadır. Bu durum, memleketler arası barışa yönelik direkt bir tehdittir.” değerlendirmesinde bulunuldu. Venezuela’nın, İran halkıyla “dayanışma” içinde olduğu vurgulanan açıklamada, “Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti, ABD ordusu tarafından, İsrail Devletinin talebi üzerine, İran İslam Cumhuriyeti’ndeki Fordow, Natanz ve İsfahan nükleer tesisleri de dahil olmak üzere çeşitli gayelere yönelik gerçekleştirilen bombardımanı kesin ve kararlı bir biçimde kınamaktadır.” tabirlerine yer verildi.
Kolombiya Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamada da Orta Doğu’daki son gelişmelerin “derin” kaygıyla takip edildiği belirtildi. Açıklamada, taraflara müzakere daveti yapılarak, şu tabirlere yer verildi: “Kolombiya, bilhassa BM Kuralı’nda yer alan temel prensiplere ters olduğu ve memleketler arası barış ile istikrarı tehlikeye attığı durumlarda tek taraflı güç kullanımını reddetmektedir. Ayrıyeten, nükleer silahların yayılmasının önlenmesinin, global güvenliğin temel bir ögesi olduğunu bir kere daha yineliyoruz. Milletlerarası barış ve güvenliğin korunmasının lakin barışçıl tahlil yollarıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz.”
