Kızını görüşe 43 dakika geç götürüp hapse girmişti: Tahliye edildi

Nazlı Zeynep A. ve B.C.A., 2021 yılında ayrılarak, karşılıklı boşanma davası açtı. Boşanma davası sürerken, mahkeme çiftin çocukları S.D.A.’nın süreksiz velayetini anne Nazlı Zeynep A.’ya, sonra da baba B.C.A.’ya verdi. Fethiye 1’inci Aile Mahkemesi, son olarak 6 Şubat’ta S.D.A.’nın süreksiz velayetini annesine verirken, baba B.C.A.’nın ayda 2 defa kızını toplumsal hizmetler ve emniyet vazifelileri nezaretinde görebileceği tarafında karar kuruldu. Nazlı Zeynep A., Ramazan Bayramı’nın 2’nci günü, Fethiye İsimli Dayanak ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü tarafından belirlenen görüşme yerine kızını götürdü. Fakat B.C.A.’nın, kızının görüş saatinde getirilmediği tarafında tutanak tutturup, hakkında şikayette bulunduğunu öğrendi.

Fethiye 1’inci Aile Mahkemesi, Fethiye İsimli Dayanak ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’nce çocuğu istenilen yer ve tarihte hazır etmesi için yordamına uygun bildirimde bulunulmasına karşın buna uymadığı gerekçesiyle Nazlı Zeynep A.’ya 3 gün zorlama mahpus cezası verilmesine karar verdi. Nazlı Zeynep A., görüş günlerinde olağanda 09.00’da kızını teslim ettiğini, o gün Fethiye İsimli Dayanak ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’nden arayan vazifelinin görüş saatini 10.00 olarak bildirdiğini ileri sürerek, avukatı Meltem Banko aracılığıyla karara itiraz etti. Lakin Fethiye 2’nci Aile Mahkemesi, Fethiye 1’inci Aile Mahkemesi’nin kararının yerinde olduğuna hükmederek, itirazın reddine kesin olarak karar verdi.

KIZIYLA HASRET GİDERDİ

Mahkemenin kararı üzerine Nazlı Zeynep A., 3 günlük mahpus cezasını çekmek üzere jandarma tarafından cezaevine götürüldü. Kızını avukatına teslim ederek cezaevine giden Nazlı Zeynep A., cezasını tamamladı. Nazlı Zeynep A., 3 günlük mahpus cezasının akabinde cezaevinden çıkıp, meskenine koştu. Anne ve kızı, bahçe kapısı girişinde sarılıp, hasret giderdi.

Nazlı Zeynep A., “Kızımın benden hiç ayrılmaması gerektiği bir periyotta, en dertli olduğu dönmede kızımdan farklı kalmak zorunda kaldım. İçeride vahim 3 gün geçirdim. Uykusuz, kaygılı, dehşet dolu ve çıktığım vakit ne olacağını bilememek. Zira bu kelam konusu zorlama mahpusu bir çeşit ceza niteliğine döndürülmüş durumda. Çocuğumun akıbetiyle ilgili telaş yaşadım. Çocuğum da tıpkı kaygıyı, kaygıyı yaşadı. Hakikaten çocuğunu seven bir baba orada zati gelip beklerdi. Birebir vakitte çocuğunu sahiden seven bir baba çocuğun ne düşündüğü ne hissettiğini algılar, kendisini görmek istemesini sağlayacak gerekli vazifeleri ve sevgiyi, emeği yerine getirirdi. Biz bunların olmadığı bir süreçte inanılmaz bir şey yaşadık” diye konuştu.