İşte TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Ömer Aras’ın ifadesi
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Lideri Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında dernek genel heyetindeki konuşmalarında kullandıkları tabirlere ait başlatılan soruşturma kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısına ulaşıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, TÜSİAD Yönetim Kurulu Lideri Turan ile YİK Başkanı Aras hakkında, 13 Şubat’taki dernek genel konseyinde yaptıkları konuşmalarda yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli sözler kullandıkları savına ait başlatılan soruşturma sürüyor.
İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Soruşturmada, nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısı ile Turan ve Aras’ın sözüne ulaşıldı.
Şüpheli Orhan Turan, sözünde makine mühendisi olduğunu belirtti. Aylık ortalama 1 milyon lira geliri olduğunu beyan eden Turan, yalıtım kesiminde şirketi olduğunu, yurt dışına ağır ihracat gerçekleştirdiğini, mart ve nisanda yurt dışına seyahat edeceğini tabir etti.
Turan, “Yapay zeka ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Orada da Türk girişimcilerini bir ortaya getirmeye çalışıyoruz. Adresim aşikardır, iş insanıyım, yurt dışı çıkış yasağı isimli denetim önleminin reddine karar verilmesini talep ederim.” dedi.
Şüpheli Mehmet Ömer Arif Aras ise banka yönetim kurulu lideri olduğunu tabir etti. Aylık ortalama 900 bin lira geliri olduğu beyanında bulunan Aras, sözünde şunları belirtti:
“Benim konuşmamın ana teması Türkiye iktisadının daha ileriye gitmesi için neler yapmamız gerektiği konusunda bir metindir.
Eğitim lisanı ve hukuk üstünlüğü, iktisatta alınması gereken önlemler, ülkemizin kalkınması için bayan hakları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi ve birçok ekonomik ile finansal bahislerde Türkiye’nin önünün açılması için birtakım örnekler vererek toplumun genel olarak hassasiyetini lisana getirmeye çalıştım.
Konuşmada kamuyu aldatıcı rastgele bir bilgi vermedim. Bütün yaklaşım ve anlatımların iktisada tesirlerinin yorumlanması biçimindedir. Türkiye’nin yatırım ortamının geliştirilmesi maksadına yönelik bu konuşmaları yaptım.”
Uluslararası bir bankanın yönetim kurulu lideri olması nedeniyle yurt dışı seyahatlerinin ağır olduğunu, Türk iktisadına katkı sağlamaya çalıştıklarını belirten Aras, yurt dışı çıkış yasağı talebinin hakkında uygulanmamasını istedi.
“İÇERİĞİYLE İLGİLİ BİLGİ SAHİBİ OLMADIKLARI HUSUSLARDA BEYANDA BULUNDULAR”
Nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, “Şüphelilerin yaptıkları konuşma içeriği ve savunmalarında da belirttikleri üzere sırf basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylara ait yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe alışılmamış dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları” aktarıldı.
Yazıda, şüpheliler Turan ve Aras’ın, sadece halk ortasında telaş, kaygı yahut panik yaratmak gayesiyle, Türkiye’nin iç ve dış güvenliği, kamu nizamı ve genel sıhhatiyle ilgili gerçeğe muhalif bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli formda yaydıkları ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” cürmünü işlediklerine ait somut kanıtlar olduğu kaydedildi.
Karar yazısında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının şüpheliler hakkında uygulanmasını istediği yurt dışı çıkış yasağı biçimindeki isimli denetim önlemi talebinin kabulüne karar verildiği söz edildi.
SORUŞTURMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, TÜSİAD Yönetim Kurulu Lideri Turan’ın 13 Şubat’taki dernek genel konseyinde yaptığı konuşmada, birtakım soruşturma ve kovuşturmalar hakkında yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli sözler kullandığı tespit edilmişti.
Başsavcılık, Turan’ın tabirlerinin gerçeğe ters ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğunu kıymetlendirerek, hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” cürümlerinden resen soruşturma başlatmıştı.
Geçen günlerde tıpkı kabahatlerden soruşturma başlatılan TÜSİAD YİK Başkanı Aras ile Turan’ın savcılıkta tabirlerinin alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesine talimat verilmişti.
Bunun üzerine Turan ile Aras, sözlerinin alınması için İstanbul Adliyesi’ne götürülmüştü.
