İsrail’den Türkiye’ye mesaj: Doha’ya nasıl saldırdıysak Ankara’ya da öyle saldırırız

•     Haber7-ÖZEL

İsrail 9 Eylül Salı günü Katar’daki Gazze müzakerelerini yürüten Hamas yetkililerini amaç aldı. İsrail ordusu Doha’daki saldırıyı İsrail İç Güvenlik Servisi Şin Bet ile birlikte hava kuvvetlerinin gerçekleştirdiğini açıkladı. Katar idaresi saldırıyı memleketler arası hukukun ihlâli formunda nitelendirirken, Türkiye ise İsrail’in Katar’a yaptığı saldırıyı lanetlendiğini bildirdi.

“İsrail’in Katar’ın başşehri Doha’da Hamas müzakere heyetine yönelik düzenlediği saldırıyı lanetliyoruz.” tabiri kullanılan açıklamada, ateşkes müzakereleri devam ederken Hamas müzakere heyetinin gaye alınmasının, İsrail’in barışa ulaşmayı değil, savaşı sürdürmeyi amaçladığını gösterdiği belirtildi.

İsrail’in İran’dan sonra Katar’a da hücum düzenlemesinin Ortadoğu’da bundan sonraki periyotta yaşanacak mümkün gelişmeleri uzmanlar Haber7 için kıymetlendirdi. 

‘KONTROLSÜZ TERÖR AKINLARININ GERİSİ GELECEK”

Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi & Milletlerarası Bağlantılar Kısmı Doç. Dr. Furkan Kaya İsrail’in Doha saldırısını ‘Terör saldırısı’ olarak nitelendirerek hukuk bağlamında değerlendirildiğinde bu hücumun önemli bir cürüm olduğunu söyledi. İsrail’in Gazze’de bugüne kadar birçok savaş cürmü ve milletlerarası kabahati işlediğinin ve hiçbir kurala uymadığının altını çizen Kaya, “Gazze’nin soykırıma varan boyutu, İsrail’in bu manada rastgele bir yaptırıma yahut BM nezdinde ve ABD’nin en çok silah dayanağı verdiği, para takviyesi verdiği bir devlet olduğuna da bakarsak İsrail in bu hücumları ve denetimsiz terör taarruzlarının da ardı geleceği imajını veriyor.” dedi. 

“DOHA SALDIRISI ANKARA’YA MESAJ”

İsrail’in Katar saldırısının gerisine da bakmak gerektiğinin altını çizen Furkan Kaya, İsrail Savunma Bakanı Itamar Ben-Gvir‘in İsmail Haniye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tokalaşırken fotoğrafını tweet atarak ‘Hamas=Türkiye’ dediğini hatırlattı. Kaya, Doha’ya yapılan akının Türkiye’ye de net bir ileti olduğunu belirterek “İsrail’in söylemeye çalıştığı şey; şayet bu biçimde devam ederse biz Doha’ya nasıl saldırdıysak Ankara’ya da o denli saldırırız. Bize karşı bir meydan okuma olarak görmek gerekiyor.” sözlerini kullandı. 

“İSRAİL’İN YAPTIĞI TERÖRİZM”

Savunma Siyaseti Analisti Turan Oğuz ise İsrail’in Ortadoğu’da tertibi bozmaya çalışan ataklarının devam ettiğini ve İsrail’in bölgedeki her ülkeye saldırmasının mezalimi geçtiğini ve terörizm olduğunu söyledi. 

İSRAİL KATAR’A NASIL ULAŞTI?

Bu hücumda araştırılması gereken en değerli mevzulardan birinin de İsrail’in Katar’a nasıl ulaştığı olduğunu söyleyen Oğuz, “Baktığınız vakit ya denizden ulaşabiliyorsunuz ki onun için Irak üzerinden Basra Körfezi’ni geçmeniz lazım ya da Suudi Arabistan üzerinden gitmeleri lazım. Münasebetiyle ya Suudi Arabistan’dan onay aldılar, zira Suudi Arabistan’ın elindeki radarlara baktığınız vakit onlar bu kümesi yani uçan ögeleri belirleyebilecek radarları var. Görmemeleri mümkün değil.” halinde konuştu. 

“F-35’LERİN TESPİTİ KONUSUNDA BAKANLIĞIN AÇIKLAMASINI BEKLEMEK LAZIM”

Oğuz, Türkiye’nin Katar’a taarruz yapacak F-35 savaş uçaklarını tespit ettiği istikametindeki bilgilerin şimdi teyit edilmediğini söz ederek Ulusal Savunma Bakanlığı’ndan yapılacak açıklamaların takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Oğuz “Daha evvelce söylemişlerdi Türkiye’nin farkında olduğunu ve uçakları takip ettiğini, yeniden bu türlü bir durum varsa kesinlikle açıklanır.” dedi.

Öte yandan Doha saldırısının ayrıntılarına değinen Oğuz “Bu hücumlar tek başına da yapılmaz. Bir, o saldıran uçakları koruyan uçaklar vardır. İki, şayet uzun yolu seçtilerse onlara yakıt ikmali yapan uçaklar vardır. Şayet yakıt ikmali yapan uçak varsa dünyada herkes görebilir. Zira onlar büyük ve hiçbir stealth özelliği olmayan uçaklardır. Yani İran’daki, Irak’taki en kolay radarlar dahi yüzlerce kilometre öteden fark edebilir bunları. Hasebiyle evvel bunları bilebilmek lazım, bu ayrıntıları.” sözlerini kullandı. 

“ÇELİK KUBBE ÇOK ÖNEMLİ”

Turan Oğuz, Türkiye’nin yerli ve ulusal imkanlarla ürettiği katmanlı hava savunma sistemi Çelik Kubbe‘nin kıymetinin bu hücumların akabinde bir kere daha ortaya çıktığını ifade ederek şu sözleri sarf etti;

Çelik Kubbe bizim çok değerli. Yani teker teker alt bileşenlerin hizmeti almaya başladık. Aslında Çelik Kubbe’nin birinci bileşenler 2016 yılında. Korkut Yakın Hava Savunma Sistemleri’nin hizmeti alınmasıyla başladı. Çelik Kubbe aslında üst şemsiyenin ismi. onun altına bir sürü hava savunma sistemi girecek, lazer silahları girecek, elektromannetik silahlar girecek, elektronik harp silahları girecek, hatta gelecekte siberharbe karşı korunma sistemleri de onun altına girecek. Münasebetiyle radarlar girecek, çok sayıda silah girecek. 

Yakın vakitte 47 kere araçtan oluşan bir küme daha yeniden çelik kubbenin altında yerini aldı. Yeni siparişler verildi biliyorsunuz çok büyük. Münasebetiyle Çelik Kubbe aslında Türkiye’nin katmanlı hava savunma sisteminin genel ismi. Yalnızca Karayla da sonlu kalmayacak, ileride deniz ögeleri da buna dahil olacak. Yani gemilerimizde attığımız füzeler de yahut gemilerimizin radarlarından aldığımız radar manzaraları de bu çelik kubbenin içine dahil olacak. 

Şimdi konuşmak için erken olduğu için konuşulmasa da Türkiye’nin deniz çok üsleri var. Nerede var? Libya’da var. Nerede var? Katar’da var. Nerede var? Somali’de var. Nerede var? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üslerimiz var. Münasebetiyle burada kurulacak hava savunma sistemleri de Çelik Kubbe’nin altında yer alacak. Çelik Kubbe çok katmanlı, bütün eksiklerin içinde eksik kalmayacak halde içine dahil olduğu sistemin ana ismi. Fevkalade bir özelliği de Çelik Kubbe hiçbir vakit sona ermeyecek. Her yeni geliştirilen ve gelecekte de geliştirilecek hava savunma sistemi onun altında yer alacak. Çelik Kubbe hiçbir vakit bitmeyecek, her vakit geliştirmeye devam edecek.