Dolmabahçe Zirvesi dünya basınında: Türkiye ve Erdoğan için bir zafer
Ukrayna ve Rusya ortasındaki barış görüşmeleri dün bir gün rötarla Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirildi. 2022’den sonra birinci defa bir ortaya gelen Kiev ve Moskova biner kişilik esir takasında anlaştı. Ateşkes müzakereleri ise devam edecek.
DÜNYA BASININ EN DEĞERLİ GÜNDEM MADDESİ
Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği tepe bugün dış basının en kıymetli gündem hususu oldu.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, Avrupa’nın son yıllarda gördüğü en kanlı savaşın akabinde dün İstanbul’da barış için küçük de olsa bir adım atıldığını vurgulayarak, “Türkiye ve ABD’nin teşviki tarafları bir ortaya getirdi.” tabirlerini kullandı.
AL JAZEERA TÜRKİYE’NİN DENGELEYİCİ ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Al Jazeera, barış görüşmelerinde Türkiye’nin dengeleyici rolüne dikkat çekti ve “Türkiye savaşın başından bu yana Ukrayna’ya dayanak verip, Rusya ile bağlantılarını sürdürerek bir değerli bir istikrar kurdu. İstanbul’daki toplantı, Şubat 2022’den bu yana gerçekleşen birinci direkt görüşmeydi. Bu toplantılara Türkiye’nin de mesken sahipliği yapması, ülkenin dünyanın en değerli jeopolitik çatışmalarından birine tahlil arayışında oynadığı merkezi rolü vurguluyor. Putin ve Zelenski’nin Türk topraklarında direkt bir ortaya gelmesi Türkiye için güçlü bir haftanın kapanışı olurdu lakin analistler tekrar de ülkenin sürecin merkezinde yer almasının bir zafer olduğunu söylüyor.” sözlerini kullandı.
“ZİRVENİN KAZANANI ERDOĞAN”
İsviçre merkezli yayın kuruluşu Nau, “Putin gelmese bile İstanbul toplantısının gerçek kazananı Erdoğan” başlıklı haberinde şu sözleri kullandı:
“Uzmanlar, Erdoğan’ı Putin ve Zelenskiy ortasındaki aktüel diplomatik çekişmenin asıl kazananı olarak görüyor. Son yıllarda her iki tarafın da inanç duyduğu tek devlet başkanı olarak kendini kanıtlayan Erdoğan her iki taraf için de ‘dürüst bir arabulucu’ olarak kabul ediliyor. Putin şahsen katılmasa da Erdoğan Kremlin ile yakın temasını sürdürüyor. Rus ve Ukraynalı heyetlerin Türkiye’de müzakere yürütüyor olması, Erdoğan için diplomatik bir muvaffakiyet olarak bedellendiriliyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de Erdoğan’ın rolünü övdü ve Türkiye’ye daha fazla savunma sanayii siparişi verilmesi davetinde bulundu. Bu durum, ülkeye jeopolitik avantajlar sağlıyor.”
YUNAN MEDYASI KAYGILI: ERDOĞAN BÖLGESEL BİR AKTÖRE DÖNÜŞÜYOR
Yunan medyası da Türkiye’nin milletlerarası diplomatik sahnedeki yükselişine dikkat çekti. Liberal gazetesi, “Erdoğan bölgesel bir aktöre dönüşüyor, Atina ise yeni bir sahneyle karşı karşıya” başlıklı haberinde, “Geçen hafta, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için son derece verimli geçti. Ukrayna-Rusya görüşmeleri İstanbul’u global diplomasinin merkezine taşıdı, Avrupalılar ile İran ortasındaki görüşmelere de tekrar İstanbul konut sahipliği yaptı, NATO Dışişleri Bakanları Doruğu Antalya’da düzenlendi. Tıpkı anda Ankara, Trump’ın Netanyahu’dan uzaklaşmasını ve İsrail’in birinci yurt dışı ziyaret programından dışlanmasını memnuniyetle izledi.” sözlerini kullandı ve şöyle devam etti:
“Trump’ın Erdoğan’a en büyük “hediyesi”, Suriye devlet başkanı Şara ile görüşmesi ve Suriye’ye yönelik Amerikan yaptırımlarını kaldırdığını açıklaması oldu. Trump, bu kararını Erdoğan’ın ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın telkinlerine dayandırdı. Hatta Riyad’daki görüşmeye Erdoğan’ı da telekonferans yoluyla davet ettiler. Bu adımla Amerikan Başkanı, yalnızca Türkiye’nin Suriye’deki rolünü tanımakla kalmadı; tıpkı vakitte ABD’nin Suriye’den asker çekebileceğinin sinyalini verdi. 2022’den sonra birinci sefer gerçekleşen Ukrayna-Rusya doruğunun İstanbul’da yapılacağı haberi, Türkiye için bir öbür kıymetli gelişmeydi. Trump bu gelişmeyi övdü ve tepe başkanlar seviyesinde gerçekleşirse İstanbul’a gitmeye hazır olduğunu açıkladı. Sıkıntı yalnızca Trump’ın bölgesel mevzulara yönelik yeni yaklaşımı değil. Avrupa ülkeleri de yeni kurallar karşısında Türkiye’ye yöneliyor. Türk savunma endüstrisinin ‘ReArm EU’ üzere programlara katkısı ile kıymetli eksiklerine tahlil sağlayabileceği düşünülüyor. Bu gelişmeler, doğal olarak Atina tarafından da göz gerisi edilemeyecek yeni gerçeklikler yaratıyor. ABD ile Türkiye ilgilerinin tekrar tesis edilmesi ve Trump’ın planladığı biçimde yeni bir stratejik çerçeveye oturtulması, ayrıyeten Avrupa ortaklarının Türkiye ile askeri düzeyde iş birliği yapmaya istekli olması, Yunanistan açısından şiddetli ve elverişsiz bir ortam yaratıyor.”
