Doğan Demir vekil maaşından yakındı: Yetmiyor, kartla geçiniyoruz
Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, “Çağdaş Kocaeli” gazetesine röportaj verdi. Yeni Yol Partisi çatısı altında vazife yapan Demir, milletvekili maaşlarının düşük olmasından şikayet etti. Demir, maaşının 196 bin 775 bin lira olduğunu belirtirken, masraflarının fazlalığından şikayet etti:
“Bizim bir kuru maaşımız var. Bir de konuştuğumuz telefonumuz parasız ancak ben parasız telefonu kullanmıyorum. Meclis’te hiç eksik olmayan konuklarımıza yemek, çay, kahve ikramı; misafirhanelerde konaklama, yol faturası hepsi cebimizden. Ankara-İzmit-İstanbul ortası haftada en az iki üç kez gidip geliyoruz. Düğünler, cemiyetler, takıdır, çiçektir, armağandır derken inanır mısın, birçok arkadaşımızın bankalara kredi borcu var!”
https://twitter.com/dogandemir41/status/1892510938512654751
GELEN REAKSİYONLAR SONRASI AÇIKLAMA YAPTI
Yaptığı açıklamalara reaksiyon gelmesinin akabinde X hesabından bir açıklama yapan Demir, şu tabirleri kullandı:
“İki gündür basında ve kamuoyunda milletvekili maaşının yetmediğine isyan ettiğimi yazan, servis eden, bunun üzerinden algı oluşturan ve yıpratmaya çalışan kim varsa onursuzdur namussuzdur. Ülkemizde emekli maaşı ve minimum fiyatın açlık hududunun altında olduğu ve insanlarımızın nasıl güç şartlarda geçindiğini en yakından bilen birisiyim. Kaldı ki milletvekilliğini maaşa endekslemekte çok abes bir durum, bizler ülkemize ve halkımıza hizmet etmek için uğraş ederken hiç bir vakit para gündemimizde olmamıştır ve olamazda. Ayrıyeten beni tanıyan herkes bilir ki maaşla yada parayla işim olmadığı üzere ihtiyacımda yoktur. İşin özü bir sohbet esnasında gazeteci dostumun ‘Milletvekili maaşı çok konuşuluyor ve yetiyor mu?’ diye sorduğunda ki bu cins sorulara bütün milletvekilleri muhatap olurlar onu da biliyorum. Söylediğim şey ise; aldığımız maaşın iki üç katı harcama yaptığımız, işimizin insanlarımıza, ülkemize hizmet etmek olduğu ve bizim maaşımızdan çok açlık ve yoksulluk altında geçinen milyonlarca vatandaşımızı düşünmemiz gerektiğidir. Son olarak bilmenizi isterim ki yaptığımız sohbetin haberleştiği ve gündeme düştüğü yazının kimler tarafından şuurlu olarak palavra ve yanlış biçimde servis edildiğini de elbette biliyorum.”
