Doç. Dr. Dicle Yurdakul: Yapay Zekânın işlevi rutin işleri üstlenmek

Hatta birtakım mesleklerin büsbütün ortadan kalkacağı düşünülüyor. Doç. Dr. Dicle Yurdakul, bu bilgiye sahip olmanın çok değerli olduğunu belirterek, “Gelecekte hangi mesleklerin var olacağını bilmek, meslek seçimlerini buna nazaran yapılmasına yarıyor. Çocuklarımızı da gelecekte kalıcı olabilecek alanlara yönlendirmek bu noktada kritik.” görüşlerini lisana getirdi.

“Montaj sınırlarında, davet merkezlerinde insanın yerini yapay zekâ aldı”

Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi, AUINOVA Pazarlama ve Nöropazarlama Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Dicle Yurdakul, yapay zekânın günlük hayatımızdaki yerini anlattı. Temelde vazifesinin rutin işleri, yani tekrar eden ve standart prosedürlere bağlı vazifeleri üstlenmek olduğunun altını çizerek, örnekler verdi. Montaj çizgilerinde insan gücünün yerini makinelerin aldığını belirten Doç. Dr. Yurdakul, “Otomasyon arttıkça, daha karmaşık işleri de yapabilen yapay zekâ ve algoritma yüklü robotlar, üretim kesiminde insan gücünü giderek azaltıyor. Benzeri bir durum davet merkezlerinde de yaşanıyor; standart sorulara karşılık veren chatbotlar, müşteri temsilcilerinin işlerini üstlenmeye başladı.” dedi.

Veri girişi ve işlemeye yönelik işlerde de yapay zekânın hakimiyetini arttırdığına değinen Yurdakul, “Örneğin, bir muhasebeci yahut finans çalışanının yerine bilgi tahlili yapan algoritmalar, bilgi işlemesini hızlandırabiliyor. Bu durumda rutin işlerin dışında, yaratıcı alanlar insanların elinde kalacak üzere görünüyor, lakin bu da kesin bir varsayım değil. Üretken yapay zekâ da artık fotoğraf, şiir, görüntü ve müzik üzere yaratıcı içerikler üretebiliyor.” dedi.

“İnsan dokunuşu gerektiren işler, meslekler hala elimizde”

Altınbaş Üniversitesinden Doç. Dr. Dicle Yurdakul’a göre, İnsani dokunuş gerektiren mesleklerin yapay zekâya devredilmesi güç. Liderlik, motivasyon, ruhsal danışmanlık üzere duygusal zekâ gerektiren ve birebir temas kurulan meslekler yapay zekânın alanına girmesi beklenmeyen alanlar. Sıhhat bölümünde de misal bir durumun kelam konusu olduğunu kaydeden Yurdakul; hasta bakıcı ve hemşire gibi mesleklerde empati ve his bağlamı ön planda olduğu için bu işlerin beşerler tarafından yapılmaya devam edeceği görüşünde. “Yapay zekâya işinizle ilgili bir soru sorabilirsiniz. Size hangi kararın daha hakikat olduğuna dair mantıklı bir açıklama verebilir lakin liderlik etmek, motive etmek üzere yetenekleri yok. Münasebetiyle insan dokunuşu gerektiren işler, meslekler bizim elimizde kalmaya devam edecek.” diye konuştu.

“Yapay Zekâ, Avukatlık ya da Ruhsal Danışmanlık yapabilir mi?”

Doç. Dr. Dicle Yurdakul, birebir bağ, ferdî müzakere gerektiren işlerin de şu anda yapay zekâya devredilemeyeceğini belitti. Bir avukatın birebir, ferdî olarak müzakere etmesini gerektiren bir durumda algoritmayı kullanmasının şu an mümkün olmadığını anlattı. Bu algoritmanın maddeleri tarayabileceğini, emsal kararları bulabileceğini lakin o

müzakereyi gerçekleştiremeyeceğini söz etti. Zira aranan oradaki insani dokunuş ve birebir yönlendirme olduğunun altını çizdi.

Yine tıpkı formda yapay zekânın, yüz binlerce kişinin verisinden yola çıkarak bireyin nasıl bir ruhsal danışmanlığa muhtaçlığı olabileceğini tespit edebileceğini belirtti. Bununla birlikte şu evrede kişiyi gerçek biçimde yönlendirebilecek durumda da olmadığı görüşünde.

“Yapay zekanın gelişim suratı varsayımları aşıyor”

Yapay zekânın gelişim suratı düşünüldüğünde bunun daha ne kadar devam edeceğini varsayım etmenin de sıkıntı olduğunu anlatan Yurdakul, “5 yıl içerisinde gerçekleşeceğini öngördüğüm bir teknolojik gelişme, yapay zekâ gelişmesi 6 ay içerisinde karşıma gelebiliyor. Ortalamada 3 yıllık sapmalar var öngörülerimizde. Yani 3 sene içinde gerçekleşeceğini düşündüğüm bir şey yarın karşıma çıkabiliyor. Haliyle benim mesleğim büsbütün inançta, benim mesleğim mutlaka elimden alınamaz üzere bir fikir isabetli olmayacaktır.” tespitinde bulundu. Sıkıntının aslında hem bu tehditleri hem de muhtemel fırsatları görmek olduğunu vurgulayan Yurdakul, “İşlerimizi kendimizi, marifetlerimizi, geleceğimizi ve hayatımızı yapay zekâ ile nasıl güçlendirebiliriz buna bakmalıyız. Gelecekte mesleklerin büsbütün inançta olduğunu varsaymak aldatıcı. Bu nedenle, mesleksel marifetlerimizi ve iş alanlarımızı yapay zekâ ile güçlendirerek geleceğe hazırlıklı olmalıyız.” teklifinde bulunuyor.