İTO Meclisi’nin nisan ayı toplantısında konuşan Avdagiç, ABD’nin 185 ülkeye yönelik yeni tarife uygulamalarının Türkiye’ye tesirlerini kıymetlendirerek, “Yüzde 10’luk gümrük vergisi, birinci bakışta başka ülkelere kıyasla avantajlı üzere görünse de Çin üzere yüksek vergiye maruz kalan ülkelerin üçüncü pazarlara yönelmesi Türk ihracatçılar üzerinde önemli baskı oluşturabilir” ikazında bulundu.

Avdagiç, “Türkiye’nin avantajı, makus tarifelere dahil olmamak olmalı. Öncelikli amacımız mevcut stabil pozisyonumuzu korumak” diye konuştu. Çin’in agresif fiyat siyasetlerinin bölge pazarlarda Türk firmaları için tehdit oluşturabileceğini vurgulayan Avdagiç, bu nedenle dış ticaret siyasetlerinin şimdiki gelişmelere süratle ahenk sağlayacak biçimde tasarlanması gerektiğini tabir etti.

“YATIRIM ORTAMINI GÜÇLENDİRMELİYİZ”

Doğrudan yabancı yatırımların, portföy yatırımlarından çok daha kıymetli olduğuna dikkat çeken Avdagiç, “Gümrük tarifeleri gündeme gelmeden evvel de Türkiye’nin önceliği yabancı sermaye çekmekti. Bu süreci yalnızca kısa vadeli çıkarlara değil, kalıcı ve sürdürülebilir yatırımlara yönlendirmeliyiz” dedi.

İTO Başkanı ayrıca, İsrail’in Gazze’deki hücumlarını sert biçimde eleştirerek, sivilleri gaye alan tüm aksiyonların insanlık kıymetleriyle bağdaşmadığını söyledi. “Barışın yine hâkim olması için İsrail’in saldırgan tavrına karşı milletlerarası toplumun faal reaksiyon göstermesi gerekiyor” sözlerini kullandı.

“İŞ DÜNYASI SİYASİ ARAÇ OLMAMALI”

Avdagiç, iç siyasi tartışmalarda iş dünyasının gaye alınmasını da eleştirerek, “Şirketlerimiz politik uğraşın modülü olmamalı. Bu ülkenin üretim gücünü, 86 milyon vatandaşın ortak emeğini korumak zorundayız. Tüketimi durdurmaya yönelik davetler, direkt Türkiye iktisadına ziyan verir” değerlendirmesinde bulundu.