Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı Ahmet Deniz Yağbasan, ons altının son periyottaki yükselişini ve global ekonomik gelişmeleri kıymetlendirdi. Yağbasan, ABD ekonomisindeki Trump faktörünün de altının yükselişinde tesirli olduğunu belirtti. Altının yükselmesinin gerisinde, bilhassa ABD’deki faiz indirim beklentileri ve jeopolitik risklerin tesiri olduğunu söyledi.

Yağbasan, 2024 yılında altının yeni rekor düzeylere ulaşmasının akabinde, 2025’te ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz siyasetlerindeki mümkün değişimlere dikkat çekti. Bilhassa resesyon ihtimallerinin masaya yatırılmasının, faiz indirimlerinin ertelenmesine yol açabileceğini ve bunun altın fiyatlarını daha da destekleyeceğini tabir etti.

ABD’nin uyguladığı gümrük vergilerinin ve global büyüme tahminlerinde yapılan aşağı taraflı revizyonların, doların paha kazanmasını engelleyebileceğini belirtti. Doların kıymet kaybetmesiyle birlikte, global yatırımcıların alternatif güvenli limanlara yönelmelerinin altın ve öteki bedelli metallerin yükselmesine neden olduğunu söyledi.

ALTINDA 2025 BEKLENTİLERİ

Ahmet Deniz Yağbasan, altının geleceği hakkında epeyce optimist bir görüş bildirdi. Ons altının 3300 düzeylerine kadar yükselme potansiyeli olduğunu işaret ettiğini belirtti. Lakin, bu düzeylerden sonra altın fiyatlarında daha sınırlı bir yükselişin olabileceğini söyledi. Global piyasalardaki belirsizlikler ve risk faktörleri nedeniyle, yatırımcıların çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmasının ehemmiyetini vurguladı.

Araştırma Uzmanı Yağbasan, yatırımcılar için önerdiği portföy dağılımını da paylaştı. %30-35 pay senedi, %40 mevduat yahut para piyasası fonu ve geri kalan %25’lik kısmı ise altın ve öteki bedelli metallere ayırmanın sağlıklı bir strateji olacağına dikkat çekti. Yatırımcıların maliyetlerini düşürebilmeleri durumunda, bu düzeylerden pay senedi alımının uygun olabileceğini belirtti.

Yağbasan, altın ve bedelli metallerin güvenli liman olarak tercih edilmeye devam edeceğini ve altının yükselişinin sürmesini beklediğini söyledi.