Alman küçük ve orta ölçekli şirketler ekonominin geleceği konusunda karamsar
Alman Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği’nin (BVMW) 1273 şirketle yaptığı ankete nazaran, ülkede orta ölçekli şirketlerin yüzde 80’i Alman iktisadının gelecek yıl daha süratli küçülmesini bekliyor.
Ankete katılan orta ölçekli şirketlerin yüzde 58’i iktisatta bir gerileme beklerken, her beş orta ölçekli şirketten biri gelecek 12 ay içinde “ekonomik bir krize” hazırlanıyor.
BVMW’nin ankete nazaran, orta ölçekli şirketler bu yıl satışlarda yüzde 40 düşüş kaydederken, ankete iştirakçilerin yüzde 40’ı da yeni yılda, evvelki yıla nazaran daha az yatırım yapmak istediklerini belirtti.
Genel ekonomik durumun yanı sıra, Alman küçük ve orta ölçekli şirketler bilhassa nitelikli eleman ve iş gücü kasveti konusunda da telaş duyuyor. Bu işletmelerin yüzde 62’si gelecek yıl staj konumlarını dolduramayacaklarından kaygı duyuyor.
BVMW Genel Müdürü Christoph Ahlhaus, konuya ait değerlendirmesinde, “Sadece ekonomimiz değil, birebir vakitte toparlanmaya olan inancımız de son yıllardaki siyasi gidiş gelişler nedeniyle sarsıldı. Almanya’da siyasi sorumluluk almak isteyen herkes, ekonomimizin tekrar nasıl ilerleyebileceğini dengeli bir halde açıklamalıdır.” tabirlerini kullandı.
ALMAN İKTİSADI BÜYÜMEDE ZORLUK YAŞIYOR
Öte yandan, Almanya’nın hala “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında ezildiği” belirtiliyor.
Ülke iktisadı, “çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve çok yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve milletlerarası alanda geride kalarak yer kaybediyor.
Tarihsel olarak globalleşme ve ucuz güç girdilerine dayanarak fiyatların ve hayat standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.
Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı güç maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın gerçek GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarda yer alıyor.
Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek güç fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve berbatlaşan demografik şartlar üzere zorluklar da farklı bir sorun teşkil ediyor.
İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman endüstrisi global iktisattaki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek güç fiyatlarından olumsuz etkileniyor.
Bu ortada Alman iktisadı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin akabinde yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtuldu. İktisat, bölgedeki başka ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat dalındaki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Yurt dışından gelen ağır rekabet, endüstrideki yavaşlama, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler üzere nedenlerle büyümede zorluk yaşanıyor. Buna ek olarak, ülkede koalisyon hükümetinin kasımda bütçe tartışması nedeniyle dağılması ekonomiyi şubat ayındaki erken seçimlere kadar siyasi belirsizliğe soktu.
Ülke iktisadı, geçen yıl alışılmışın dışında yüksek seviyedeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek güç fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği üzere nedenlerle bir evvelki yıla nazaran yüzde 0,3 daraldı.
Almanya, böylelikle G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke oldu.
KÜÇÜLME BEKLENTİSİ
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ticarette korumacılıktan kaynaklanan tehditler, jeopolitik çatışmalar ve yapısal değişim nedeniyle iktisadın bu yıl yüzde 0,2 küçülmesini bekliyor.
Hükümet de iktisatta bu yıl için yüzde 0,2 küçülme öngörüyor. Almanya, bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu üzere G7 ekonomileri ortasında daralan tek ülke olacak.
Bu ortada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Donald Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini kıymetli ölçüde artıracağını açıklamıştı.
Analistler, Trump’un AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla muhafazacı bir siyaset uygulamasının ihracata dayalı Alman iktisadı için düzgüne işaret olmadığını belirtiyor.
ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı pozisyonunda bulunurken ülke, ihracatın yaklaşık yüzde 10’unu ABD’ye yapıyor.
