Antalya-Alanya otoyolu’nun temeli atıldı! ‘Türkiye yüzyılı’nın stratejik adımlarından’

Bakan Ersoy törende yaptığı konuşmada, “Bugün, ülkemizin parlak geleceğine yönelik kıymetli bir imza projesi olan Antalya-Alanya otoyolunun temelini atarken, kent içindeki trafiğin rahatlatılması için kritik yere sahip kavşakları da hizmete açmanın memnunluğunu yaşıyoruz” sözlerini kullandı.

Konuşmasında Antalya’nın yalnızca bir turizm kenti olmadığını belirten Bakan Ersoy, şehrin kültürel mirası, ekonomik dinamizmi ve global vizyonuyla Türkiye’nin potansiyelini yansıttığını söyledi. Ersoy, “Bu doğrultuda hayata geçirilen her yatırım, sadece yolları değil; hizmeti, üretimi ve kalkınmayı da birbirine bağlıyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, ‘Türkiye Yüzyılı’na yakışır adımları kararlılıkla atmaya devam ediyoruz” dedi.

TURİZMDE REKORLAR KIRAN ANTALYA İÇİN ULAŞIMDA YENİ DÖNEM

Bakan Ersoy, özellikle yaz aylarında artan nüfus ve ağır turist akışı nedeniyle ulaşım altyapısının iyileştirilmesinin büyük ehemmiyet taşıdığına, bu çerçevede turizm dönemi öncesinde kapasitesi artırılarak yeni terminal binalarıyla hizmete açılan Antalya Havalimanının güçlü bir örnek oluşturduğuna dikkat çekti.

Ersoy, “Bugün temelini attığımız Antalya-Alanya Otoyolu stratejik bir adım olacaktır. Ağır turizm periyotlarında saatlerce uzayabilen ulaşım mühleti, projenin tamamlanmasıyla birlikte dakikalara düşecek. Bu yalnızca vakit açısından bir kolaylık değil; tıpkı anda konfor, güvenlik ve sürdürülebilirlik tarafından de değerli bir kar sağlayacaktır.” diye konuştu.

2024 yılında 62,3 milyon yabancı ziyaretçi ile Türkiye’nin dünya turizminde dördüncü sıraya yükseldiğini ve Antalya’nın bu başarıda merkezi bir rol oynadığını vurgulayan Bakan Ersoy, Antalya’nın bu yılın birinci yarısı prestijiyle 7,5 milyon ziyaretçiyi aşarak güçlü performansını sürdürdüğünü söyledi.

Ersoy ayrıyeten, “Sadece 19 Temmuz’da Antalya ve Gazipaşa havalimanlarımızdan toplam 102 bin yabancı ziyaretçi girişi gerçekleşti. Bu sayı, tüm vakitlerin en yüksek temmuz ayı günlük verisi olarak kayıtlara geçti. Bu tablo, Antalya’nın güçlü turizm altyapısını ve kararlı dal iş birliğini açıkça ortaya koyuyor” tabirlerini kullandı.

ÇEVREYE HASSAS VE KALICI KÜLTÜREL YATIRIMLAR ÖNCELİKLİ GÜNDEMDE

Antalya’nın etrafa hassaslık ve sürdürülebilir turizm açısından da önder olduğunu belirten Bakan Ersoy, “233 Mavi Bayraklı plajıyla Antalya, Türkiye’nin bu alandaki lideri konumda. Ülkemiz ise toplam 577 plajla dünya genelinde birinci üçte yer alıyor.” dedi.
Bakanlık olarak sürdürülebilir yatırımlara yük verdiklerini lisana getiren Ersoy, “Geleceğe Miras” projesi kapsamında Antalya’da yaklaşık 30 alanda arkeolojik hafriyat ve onarım çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

Ersoy konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Sürdürülebilirlik çerçevesinde üst yapı yatırımlarının yanı sıra altyapı yatırımlarına da yük veriyoruz. Sayın Ulaştırma Bakanım kadar olmasa da bizler de icracı bir bakanlık üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede her ne kadar lokal idarelerin misyonu olsa da, 2021 yılında Serik 2 Atık Su Arıtma Tesisinin yanı sıra 2024 yılında da Kemer-Çamyuva Atık Su Arıtma tesisiyle bölgenin 50 yıllık atık su sorununa deva getirmiştik. Öte yandan Kemer Idyros bölgesinde Akdeniz Sualtı Arkeoloji Müzesi’ni kurma çalışmalarını başlattık. Bu teşebbüs, Türkiye’nin su altı arkeolojisindeki birikimini milletlerarası ölçekte kalıcı biçimde görünür kılmak manasına geliyor.”

2025 yılının birinci yarısında, Antalya’daki bakanlığa bağlı noktalarda 1,3 milyondan fazla ziyaretçi ağırladıklarını, kültür, gastronomi, spor, tabiat ve sanat üzere alanlarda varlıklı bir turizm anlayışıyla hareket ettiklerini söyleyen Bakan Ersoy, “Kasım ayında üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz Antalya Kültür Yolu Şenliği de bu yaklaşımın en canlı örneklerinden biri olacak.” dedi.

Ersoy, “Ülkemizin her alanda büyümesine liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Kentimize bedel katan ulaşım yatırımlarının gerçekleşmesinde gösterdikleri emek ve iş birliği için Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na ve tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.” diyerek kelamlarını sonlandırdı.

 

‘ANTALYA-ALANYA OTOYOLU, ÇAĞDAŞ MÜHENDISLIĞIN TEPE NOKTASI OLACAK’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise Antalya-Alanya Otoyolu Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, artan nüfus ve ağır turizm hareketliliğine paralel olarak bölgenin ulaşım altyapısına yeni bir soluk getirdiklerini belirtti.

Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı konuğun ağırlandığı Antalya ve Alanya’nın her mevsim cazibe merkezi olduğuna dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Antalya-Alanya Otoyolu, bu yoğunluğa karşılık vermek ve ulaşım kapasitesini çağdaş standartlara taşımak hedefiyle hayata geçiriliyor. Otoyolumuz, 84 kilometre ana gövde ve 38 kilometre temas yoluyla toplamda 122 kilometrelik bir medeniyet çizgisi olacak” dedi.

Proje kapsamında 7 kavşak, 5 tünel, 16 viyadük ve 4 otoyol hizmet tesisi inşa edeceklerini vurgulayan Uraloğlu, “Serik, Taşağıl, Manavgat, Manavgat Doğu, Alarahan, Konaklı ve Alanya Batı Kavşakları ile bölgenin tüm ana arterlerine kesintisiz erişim sağlayacağız. 4.365 metre uzunluğunda 5 tünel ve 5.966 metrelik 16 viyadük ile çağdaş mühendisliğin en seçkin örneklerinden birini ortaya koyacağız” diye konuştu.

Otoyolun, Serik Kavşağı’ndan başlayarak Toros Dağları’nın eteklerinden geçerek Konaklı’nın kuzeyinde son bulacağını tabir eden Uraloğlu, güzergâhın tabiatla uyumlu ve etrafa hassas bir anlayışla tasarlandığını belirtti.

Tasarım suratlarının ana taşıt yolu için 140 km/saat, ilişki yolları içinse 110 km/saat olarak belirlendiğini açıklayan Bakan Uraloğlu, “Bu proje sayesinde hem yerli hem de yabancı turistlerimiz; Alanya’nın Kleopatra Plajı’ndan Antalya’nın Kaleiçi’ne, Aspendos Tiyatrosu’ndan Manavgat Şelalesi’ne çok daha kısa müddette ulaşabilecek. Böylelikle bölgemizin turizm çeşitliliği artacak, lokal iktisat canlanacak, yeni istihdam imkanları doğacak” dedi.

Otoyolun sadece turizm değil, tarım faaliyetlerine de büyük katkı sağlayacağını lisana getiren Uraloğlu, “Bu yol, yalnızca iki noktayı değil; bölgenin her bir pahasını, üretimini ve potansiyelini birbirine bağlayan bir kalkınma sınırı olacak” diyerek kelamlarını tamamladı.