Türkiye’de batarya üretim yatırımları artıyor!
Türkiye’de son devirde yerli ve yabancı firmaların işbirlikleriyle batarya üretimine yönelik yatırımlar sürat kazanıyor. Geçen yılı 1 milyar doları aşkın yatırım mutabakatlarıyla kapatan batarya dalında, 2025’in ikinci yarısının üretime geçişin sembolü olması bekleniyor.
Batarya sistemleri, güç dönüşümünün merkezinde yer alan ve farklı kesimlerin elektrifikasyon sürecini destekleyen temel bileşenler ortasında bulunuyor.
Yenilenebilir güç kaynaklarının kesintili tabiatından kaynaklanan meseleleri dengelemek ve elektrikli ulaşım araçlarının kullanımını kolaylaştırmak açısından batarya tahlilleri giderek daha kritik hale geliyor.
Yerli ve yabancı firmaların ortak yatırımları bu alanda sürat kazanırken, Türkiye bu kapsamda güç arz güvenliğine katkı sağlamayı ve karbon emisyonlarının azaltılmasını da hedefliyor.
Pil Batarya Üreticileri ve Tedarikçileri Derneği (PİLDER) Başkanı Kadem Usta, “Bu yılın ikinci yarısında 3 lityum-iyon batarya fabrikası faaliyete geçmesini bekliyoruz” tabirlerini kullandı. Fabrikaların kapasite bakımından büyüklüğüne değinen Usta, faaliyete geçecek fabrikaların yıllık üretim kapasitesinin 5 gigavatsaat ve 10 gigavatsaat olacağını belirtti.
YATIRIMLARIN GELECEK YIL HIZLANMASI BEKLENIYOR
Usta, kelam konusu firmaların gereksinime değil, ihracata dönük çalışmalar yürüttüğüne dikkati çekerek, şunları söyledi:
- “Genel olarak yatırım konusunda bölümde şu anda bir ölçü yavaşlama kelam konusu. Lakin elektrikli araç üretimlerinin bu yıl daha da hızlanmasını bekliyoruz. Güç depolama tarafında depolamalı santrallerin yönetmelikleri yayımlandı. Belirsizliklerin birçoğu kalktı. Bunun da yatırımları ivmelendirmeye yönelik tesirini önümüzdeki yıl görebileceğiz.”
Bataryanın toplam maliyetinin yaklaşık yüzde 70’inin hücre, kalan yüzde 30’unun batarya sisteminin oluşturduğunu belirten Usta, “Elektrikli araç üreticilerinin yalnızca montaj değil, batarya üretimini de Türkiye’de gerçekleştirmelerini bekliyoruz. Katma bedeli Türkiye’de bırakmak istiyorsak yalnızca aracı değil, bataryayı da burada üretmeliyiz. Bu teknolojik bağımsızlığımız için kaçınılmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Usta, elektrikli araç kullanmanın sadece ferdi bir tercih olmadığını, bunun ulusal, global ve şahsi bir sorumluluk olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, “İthal akaryakıta bağımlılığı azaltarak Türkiye’nin cari açığını düşürür, sıfır egzoz emisyonuyla gezegenimizi korur, düşük güç ve bakım maliyetleriyle cebinizi rahatlatır. Direksiyonda kat ettiğiniz her kilometre hem ülkemize hem dünyaya hem de kendi bütçenize artı yazıyor” sözlerini kullandı.
