Enes Bayraklı: Avrupa’da aşırı sağ terörizmi problemi var
Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enes Bayraklı ve William and Mary Üniversitesinden Prof. Dr. Farid Hafez’in editörlüğünde hazırlanan Avrupa İslamofobi Raporu 2023, İngiltere Parlamentosunda düzenlenen panelde ele alındı.
Avrupa’da İslamofobiyle ilgili yıllık kıymetlendirme ve istatistiklerin yer aldığı Avrupa İslamofobi Raporu editörlerinden Prof. Dr. Bayraklı, 7 Ekim 2023 sonrası kıtadaki Müslüman zıtlığına ait açıklamalarda bulundu.
“AVRUPA’DA ÖZGÜRLÜKLER KISITLANDI”
İsrail’in Gazze hücumlarının başladığı 7 Ekim 2023 sonrası Avrupa’da Müslümanlar üzerindeki baskının arttığını kaydeden Bayraklı, “(Avrupa’da) Tabir ve toplanma özgürlüğü üzere özgürlüklerin kısıtlandığını, Filistin’e dayanak konusunda görüş belirtenlerin, bilhassa de gazetecilerin işlerini kaybettiğini, Filistin’e dayanak şov ve açıklamalarının terörizmle eşleştirildiğini ve kriminalize edildiğini gördük.” diye konuştu.
Bayraklı, 7 Ekim sonrası Müslümanlara karşı nefret kabahati ve telaffuzunda artış yaşandığına dikkati çekti.
AVRUPA’NIN KARANLIK DÖNEMİ
Avrupa’da yükselişe geçen çok sağa da değinen Bayraklı, şunları söyledi:
“Avrupa’da çok sağ terörizmi sorunu var. Bu uzunca bir mühlet görmezden gelindi, ciddiye alınmadı. Bilhassa Avrupa güvenlik güçlerinin, polisin ve istihbaratın sağ gözünün kör olduğu söylenir. Yani sağda olup biteni görmez, sola bakar ya da kendilerinin ‘İslami terör’ dedikleri İslam dünyasındaki çeşitli yapıları takip ederler.”
Aşırı sağcıların, geçmişte Avrupa’da terör taarruzları yaptığını hatırlatan Bayraklı, geçen yıl birtakım ülkelerde yapılan seçimlere işaret etti.
Bayraklı, Almanya üzere kimi ülkelerde seçim periyodunda provokasyonlar yapıldığının altını çizerek, “Aşırı sağın oylarını yükseltmek için provokasyonlar yapıldığını görüyoruz. O devir Avrupa’da karanlık bir periyottu. Art planda farklı aktörlerin olduğu terör akınlarını Avrupa’da gördük.” ifadelerini kullandı.
“X’te İslamofobiyle ilgili tabirlerin görmezden gelindiğini görüyoruz”
İslamofobi ve nefret söylemi üzere bahislerde toplumsal medyanın rolüne değinen Bayraklı, bu tıp telaffuzların toplumsal medyada yayıldığını anlattı.
Özellikle internetin denetim edilemeyen “dark web” üzere alanlarında soykırım ve terör saldırısı davetleri üzere çok daha radikal telaffuzların yayıldığına vurgu yapan Bayraklı, “Maalesef X’te (Twitter), İslamofobiyle ilgili, Müslümanlara yönelik nefret söylemi, ırkçılık ve ayrımcılıkla ilgili tabirlerin ekseriyetle görmezden gelindiğini görüyoruz. X bu sözlerin, başka toplumsal medya mecralarında yaygınlaşmasında değerli bir platform misyonu görüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“MESELENİN TAHLİLİ SİYASİ”
Bayraklı, İslamofobiyle çaba için tavsiyelerini de sıralayarak, birinci sırada İslamofobinin bir sorun olduğunu kabul etmek gerektiğini vurguladı.
Avrupa’da birçok hükümetin İslamofobiyi ve İslamofobi kavramını reddettiğine işaret eden Bayraklı, “Bunun yerine İslamofobi sorununun temelinde yer alan ırkçılığı görmezden gelmek ve bunun üstünü örtmek için ‘Müslüman zıddı söylemler’, ‘Müslümanlara karşı önyargılar’ üzere kolaylaştırılmış kavram ya da tabirler kullanıldığını görüyoruz.” biçiminde konuştu.
Bayraklı, Avrupa’da İslamofobi konusunda siyasi bir direnç olduğuna dikkati çekerek, “Mesele, Avrupa’daki sıradan insanların İslam’la ilgili yanlış algıları değil; sorun, siyasi seçkinler eliyle yürütülen ve çok şuurlu formda yürütülen, şeytanlaştırma ve ötekileştirme siyaseti. Bundan ötürü sıkıntının tahlili politiktir.” dedi.
